SİFİLİZ — FRENGİ
Sifiliz bulaşıcı bir hastalıktır. Cinsel yolla veya anneden bebeğe bulaşır.
Diş hekimine de bulaşabilir (masum sifiliz) ve ilk lezyon bu tür vakalarda diş hekiminin ellerinde görülür.
Hastalık çeşitli dönemlere ayrılır:
- Primer sifiliz: Hastalığın ilk 2–3 haftalık dönemidir. Bu dönemin karakteristik lezyonu olan “şankr” genital bölgeden sonra en sık dudaklarda görülür. Ayrıca dil, dişeti veya bademciklerde de olabilir ve bu yolla diş hekimine bulaşabilir. Lezyonlar ağrısızdır.
- Sekonder sifiliz: Primer sifiliz tedavi edilmezse 4–10. haftalarda ikinci evreye geçer. Bu dönemde oral mukozada diffüz, ağrısız, kırmızı papüller tarzda lezyonlar gelişir. Ovoid ve irregüler biçimli bu lezyonlar infeksiyona yatkındırlar.
- Tersiyer sifiliz: Hastalığın reaktive olmasıyla gelişir. Ciddi komplikasyonların gelişebileceği bu evrede ağız içinde mukoza ve yumuşak dokularda “gom” adı verilen granülomatöz oluşumlar görülür. Gomlar büyüdükçe damakta perforasyona yol açabilirler. Dilde görülürse atrofik glossitis görülür.
Anneden bebeğe geçen konjenital sifilizde ise:
- Semer burun
- Hutchinson dişleri;
-üst keser dişlerde yuvarlak form
-insizalde çentikler, diestema
-molar dişlerin oklüzalinde hipoplaziler ve
-diş sürme zamanının gecikmesi görülür.
NEVRALJİ
Trigeminal nevralji ;
Trigeminal sinirin etkilenen dallarının dağıldığı bölgelerde, kısa süren ancak dayanılmaz şiddette ağrı ataklarıyla karakterizedir. Etiyolojisi tam olarak açığa kavuşmamıştır.
Birkaç saniye ile dakika arasında süren ağrı keskin, elektrik çarpması veya saplanma tarzında tarif edilir.
Ağrılar genellikle tek taraflıdır ve ağrıyı başlatan “trigger zon” diye ifade edilen tetik noktaları mevcuttur.
Tetik noktaları yüzde olabileceği gibi ağız içinde dilde, dişetinde ve dişlerde de olabilir. Tetik noktalarının soğuk, rüzgar, konuşma, çiğneme, traş olma, yüz yıkama, diş çekimi, pulpitis gibi stümilasyonları ağrıyı başlatabilir.
Hastalık ilerleyici 3 aşamada seyreder:
1. dönemde, duyusal lifler etkilenir ve tipik belirtiler görülür.
2. dönemde, motor lifler olaya katılır. Yüzde ürperme hissi ve en belirgin olarak göz çevresi kaslarında istem dışı kasılmalar ortaya çıkar (tic douloureux).
3. dönemde, otonomik sistem olaya katılır. Özellikle şiddetli ve uzun süreli ataklarda ortaya çıkar. Etkilenen bölgede kızarma, etkilenen bölgeye göre göz yaşarması, burun akması veya hipersalivasyon görülebilir.
DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR:
- Trigeminal nevraljide hastaların bir çoğu ağrının dişten kaynaklandığını düşünerek, ağrıyan taraftaki dişlerini çektirmişlerdir.
- Trigeminal nevralji tarzı ağrılar multiply skleroz, intrakranial tümör, anevrizma gibi patolojilerle bağlantılı olabilir.
- Trigeminal nevralji genellikle bayanlarda ve 50 yaş üzerinde görülür, bu yaş altında bu tarz ağrılar yukarda belirtilen nörolojik bir patolojinin belirtisi olabilir, özellikle gençlerde görülmesi multiply skleroz şüphesini arttırır, hastalar ileri tetkike yönlendirilmelidir.
ROMATİZMA
1)Romatoid artrit:
- Etyolojisi tam bilinmemektedir.
- Eklem bulguları ağırlıklı sistemik bir hastalıktır. Artritin oluşumunda immunolojik teoriler ön plandadır.
- RA; 30–40 yaşlarında sinsi olarak başlar ve kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülür.
- RA ilk önce el ve ayakların küçük eklemlerini simetrik olarak etkiler ve daha sonra büyük eklemlere sıçrar.
- Tedavi edilmemiş olan kalıcı eklem inflamasyonu , kalıcı eklem deformiteleri, ağrı ve fonksiyon eksikliğine neden olur.
- Burada olay synovitisle başlar ve olayı başlatan etkenin ne olduğu henüz kesin olarak anlaşılmamıştır.
- Normalde ince bir zar olan synovia zamanla kalınlaşır, kıvrımlı villöz bir yapı halini alır.
- Kalınlaşmış synovia üzerine lenfositler ve plazma hücreleri tutunur.
- Romatoid faktör ve diğer immunoglobulinler bu hücrelerde yapılıp kana ve sinovial sıvıya geçerler.
- Sinovial sıvının kalınlaşmış haline “ponnus” denir.
2)Vaskülit:
- Çeşitli bölgelerde iskemik nekrozlara neden olarak septisemiye zemin hazırlarlar.
3)Sjogren Sendromu (SS):
- Ekzokrin bezlerin yavaş ilerleyen inflamatuar otoimmun bir hastalığıdır.
- Bezlerde lenfosit infiltrasyonu sonucu destrüksiyon görülür.
- Primer Sijögren sendromu (sicca sendromu)diğer konnektif doku hastalıkları olmadan kuru ağız (xerostomia) ve kuru göz bulgularını içerir.
- Sekonder SS ise kuru ağız, kuru göz ve genellikle rhomatoid artrit gibi diğer konnektif doku hastalıklarının (Sistemik Lupus Eritematozus(SLE), skleroderma v.b) görüldüğü bir üçlüden oluşur. Genellikle orta yaş ve üzerindeki bayanlar etkilenir.
DİŞ HEKİMİ YAKLAŞIMI:
- Bu hastalar yüksek enfeksiyon riski taşırlar ve profilaksi uygulaması gerekir.
- Vaskülit nedeniyle yara iyileşmesinde gecikme olabilir.
- Hastalık TME’yi tutabilir. Anamnez ve muayene bulguları dikkatle değerlendirilmelidir.
- Hastalarda kortikosteroid kullanıp kullanmadığı sorgulanmalı ve uzun süreli kortikosteroid kullanımına bağlı gelişebilecek komplikasyonlar göz önünde bulundurulmalıdır.