Dişçi Korkusu

İNSAN NEDEN KORKAR?

Bence korkunun iki nedeni vardır. Bunlar hayatta kalma içgüdüsü ve bilgisizliktir. İnsan hayatta kalmak için sağlıklı olmalıdır. Dolayısıyla sağlığına ve hayatına zarar verme potansiyeli olan şeylerden korkar.

DİŞÇİ VE DİŞ HEKİMİ

 

Dişçi aslında eski bir kavramdır. Diş hekimliği fakültelerinden önce, köy köy gezip diş tedavisi yapan dişçiler vardı. Bunlar bir üniversite veya fakülte mezunu değildiler, aileden veya çevreden görerek kendini diş sağlığı üzerine yetiştirmiş kişilerdir. Kullandıkları metot ve yöntemlerini bilimsel bir temele dayandırmazlar, hatta kişiden kişiye değişen çok çeşitli yöntemleri vardır. Dişçiler, özellikle Pakistan ve Hindistan gibi geri kalmış ülkelerde hâlâ çok popülerdirler.

HASTANIN DİŞÇİ KORKUSU NASIL YENİLİR?

 

  • Hastaya güven vermek: Hekimin kendinden emin olması ve net ifadeler kullanması önemlidir. Hastalar net olmayan, sürekli ihtimaller üzerine konuşan hekimlere pek güvenmezler ve kaygı duyabilirler.
  • Kullanılan aletleri açıklamak: Hastalar özellikle ucu sivri ve ses çıkartan aletlerden korkarlar. Bunları kendilerine zarar verecek bir tehdit olarak algılarlar. Aletleri ve ne işe yaradığını açıklamak hastaları rahatlatabilir. Örneğin: Kavitron aletinin yalnızca titreşimlerle diş taşını temizlemek için kullanılacağını söylemek.
  • Yapılan işlemleri açıklamak: Hasta, ağzının içinde ne olup bittiğini bilmek ister. Bilmediği durumlarda kaygılanabilir. Yapılan işlemleri basitçe açıklamak hastanın korkusunu azaltabilir. Tabi burada “Şimdi damağınızı yarıyorum” gibi ifadeler kullanmamak gerekir.
  • Hastayı sakinleştirmek ve rahatlatmak: Hastaya nefes egzersizleri yaptırmak, müzik dinletmek, bacak veya ayağını hareket ettirmesini isteyerek odağını değiştirmek gibi yöntemler hastayı rahatlatabilir.
  • Hastanın da kontrol sahibi olmasını sağlamak: Hastanın korkularının sebeplerinden biri de koltuğa (ünit) oturduğu andan beri kontrolsüz ve savunmasız hissetmesidir. Hastaya, bir durum olduğunda elini kaldırıp yapılan işleme mola verilmesini isteme hakkının verilmesi; hastayı kontrol sahibi kılacak ve korkusunu azaltacaktır.
  • Hastanın kaygılarını dinlemek ve bu kaygıları açığa kavuşturmak: Örneğin: Hasta ağrı duyma kaygısına sahipse yapılan işlemin ağrıtmayacağını iyice açıklamak.
  • Küçük işlemlerden büyük işlemlere doğru ilerlemek: Hastanın korkusunun devamlılığı söz konusuysa, yapılan işlemleri planlayıp küçük adımlarla ilerlemek daha iyi olacaktır. Örneğin: İlk seansta yalnızca muayene, ikinci seansta diş taşı temizliği, üçüncü seansta diş temizliği, dördüncü seansta diş preparasyonu gibi. Hasta, hekimle vakit geçirdikçe ona olan güveni artacaktır.

SONUÇ

Günümüzde, özellikle gençlerde dişçi korkusunun görülme sıklığı oldukça azalmıştır. Diş hekimliğinde yaşanan gelişmeler komplikasyonları (tedavi sonrası istenmeyen sonuçlar) oldukça azaltmış, bu da diş hekimlerine olan güveni önemli ölçüde artırmıştır.

Yorum bırakın

I'M DENTIST sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

Scroll to Top